İstanbul’un kurtuluşunun 99’uncu yılı kutlaması hasebiyle Taksim Meydanı’nda düzenlenen merasime katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro sınırı için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan sağladıkları ek krediye 1 yıl sonra onay vermesi istikametindeki soruya, “Teşekkür ediyoruz. Sonuçta İstanbul’a hizmet için çalışıyoruz, çabalıyoruz. Bu sürece dair Ekim 2021’den beri bekleyen, yani 1 yıldır bekleyen, bir metroyla ilgili finansman onayıyla alakalı bir yazıydı. Ve bu yazı onayını bir yıldır bekliyorduk.” diye konuştu.
Hem konuşmasında hem de toplumsal medya üzerinden bu husustaki talep ve duyurularını yaptıklarını aktaran İmamoğlu, şu bilgileri verdi:
“Kendisi de bir hafta evvel imzaladığını söyledi. Fakat tekrar de 1 yıl üstüne de olsa Sayın Bakan’a teşekkür ederiz. Çünkü bahsettiğimiz sınır; Göztepe-Ataşehir-Ümraniye sınırı. Yakın vakitte açılması planlanan Finans Kent’in tam altından geçiyor ve orada 80 bin insanın çalışması bekleniyor. Biz vazifesi devraldığımızda 2,5 yıl evvel ihale edilmesine karşın, neredeyse yüzde 3 düzeyinde, daha hiç başlanmamış bir sınırı. Tam gaz devam ediyor. Hiç sürat kesmedik. Ancak bu finansman, elbette süratimizi daha da yükseltecek. Her ne kadar dün toplumsal medyada, ‘Bir şeyden haberin yok vesaire’ şu, bu yazılsa da onların hepsine kulağımız tıkalı. Devlet kurumları ortasındaki diyalogları basına açıklayacak kişi değilim ben. Nezaketime sığmaz, devlet adabıma sığmaz.”
Bir gazetecinin “İş birliği ve diyalog davetinde bulundunuz.” demesi üzerine de İmamoğlu, “Tabii ki. Yani Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri. Kendileri Türkiye’nin Maliye Bakanı. Hepimiz milletin görevlendirdiği insanlarız, ancak seçimle fakat atamayla. Kimse kimseye burun kıvıramaz. Yaptığımız iş, kimsenin kendi ferdî seyahatine dair değil. Yaptığımız iş, millete ve memlekete hizmet. Bu bağlamda ben de her hassasiyetle, Sayın Bakan yahut öbür bakanlar, ‘Şu mevzuyu görüşmek istiyoruz Ekrem Beyefendi, sizi İstanbul’dan Ankara’ya davet ediyoruz.’ dediklerinde milletimiz, memleketimiz ve kentimiz ismine koşa koşa gideriz. Devlet adabı ve devlet insanlığı, bunu gerektirir. Biz birebir yerde, tıpkı duruşta, tıpkı anlayışla yolumuza devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
